Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

23 Ocak 2017 Pazartesi

zeyno büyürken

günlüğe galiba zeyno'nun 9 ay boyunca ne yaptığından pek az bahsettim... zeynoo 9 aylık tatlı mı tatlı inatçı mı inatçı bir hanfendi  oldu..

o bizim sabah sevincimiz... sabahları gece uyumamış olsa da hasta yorgun da olsa hep bi gülerek kalkıyor. ne bileyim 9 aylık bir bebeğin olayı budur belki... hele bazan uyanıp kendi kendine ayaklarını havaya dikip sohbet ediyor, aaa, daddaaaaa, babaaa, anneeee, hetötöö filan gibi tatlı sesler çıkarıyor, sonra kendini onaylıyor filan... okullar açıkken illa bejna oyanınca o da uyanıyordu. sensörlü gibi, bejna'nın nefesini duysun gözleri açıyor hemen. hele bejna ona birşeyler söylesin, konuşsun basıyor kahkahayı... başka neler yapıyor, el çırpıyor. en beğendiği maharetlerinden birisi bu.. el çırpıp bize gösteriyor.

kahvaltıda yumurta, avokado, ekmek ve pekmez yiyebiliyor.. zeytin de yiyor keyfi yerindeyse. turşulu parmağımı yalamayı pek seviyor. limon, portakal, mandalina yalamayı da... beni birşey yerken göründe hemen istiyor. eğer çok zararlı birşey değilse ufaltıp veriyorum çok  mutlu oluyor. örneğin patlamış mısır, fındık, fıstık.. (alerjisi yok, test yapılmıştı) o zaman tam bir minik serçe gibi oluyor işte.. ay bir de armut diye çıldırıyor... rendeleyip ağzına verene kadar bas bas bağrıyor :) sebzeleri haşlıyorum yahut fırında pişirip çatalla ezerek veriyorum, bayılıyor. oysa bejna hiçbir yaptığımı yemezdi.. hele ona ne tarifler denerdim sonra üzülerek dökerdim. belki zeyno biberon almadığı için ve süt alerjisinden dolayı kısıtlı beslenmesi gerektiğinden şimdilik fena gitmiyor. ama belli olmaz tabi ucu açık meseleler bunlar.

bejna kitap okurken o kadar mutlu dinliyor ki onu, yanına uzanıveriyor hemen sesini çıkarmadan onu dinliyor. zaten bejna ne yapsa zeyno'ya düğün bayram. oyuncakları ile oynuyor, kumandasını televizyona doğrultup tuşlarına basıyor ama ekranın neden değiştiğini bir türlü anlayamıyor :) oyuncak bebeklerle ve diğer oyuncaklarıyla oynuyor ama en sevdiği şey kağıtlar, dergiler... onları yırtmaya bayılıyor. bir de yürümek istiyor, çekmece ve dolapları gözlüyor. zaten yürüteci ile konsolun dolabını açma yöntemini sonunda buldu hepimize hayırlı uğurlu olaaa :) çekmeceyi de emekleyip açabiliyordu. bunlar da yetmiyor gibi gazetelikteki dergileri farketmiş minnak parmaklarının ucunda yükselerek eğilmek suretiyle onları almaya çalışıyor ki bu son gelişme yürüteçten soğuttu bizi..

bejna tatlı kızım uykuya direnişte son nokta idi... zeyno da peşinden emin adımlarla ilerliyor.. bejna uykusunda bile "benim uykum delmeeeedi" diye bağırırdı, zeyno da uyku vakti yatak odasına girer girmez çığlık çığlığa ağlıyor. son 3 gündür bu böyle. ne zaman yatak odasına ya da anneannesinin onu uyuttuğu çalışma odasına gece vakti adım atılsa zeyno bağıra bağıra ağlıyor. ve benim geçmiş anılarım canlanıyor valla.

ne kadar yorgun olsa da uyumama isteği baskın geliyor. Ayın 11'inde kızamık aşısı olacak idi. Fakat kızamık aşısı süt proteinleri içerdiğinden doktor gözetiminde test yapılarak açı olması gerekti. aynı tarihte B12 iğnesi de oluyor, velhasıl zorlu bir gün bizi bekliyordu. sabah iğneyi yaptırıp sağlık ocağından aşısını da alıp eve yollandık. azcık uyudu sonra yallah hastaneye. önce alerji testi yapıldı 20 dakika yatay vaziyette kucağımda durdu. durdu demiyeyim de durmaya çalıştık. sonra aşısı yapıldı ve 2 saate yakın küçük bir odada bekledik. uyutmaya çalıştım çalıştım çalıştım nafile... etrafı izlemek cazip geldi. tüm bu işler bitip arabaya binince pıt diye uyudu. peki ne kadar sürdü? yarım saat. yarım saat sonra babasının işyerinde açtı gözleri :) eve gidince de performansı aynıydı doğrusu. aman bugün pek yoruldum azcık dinleneyim demez mi insan.. demedi..

bejna'dan söz etmedik mi? ilk karnesini aldı :) "çok iyi" hep böyle olsun.. şimdi o gözlediği tatilde. ama öğretmeni 32 günlük ödev vermiş. keşke vermeseymiş...  geceleri kendi kitabını kendi okuyor artık, gözleri yorulunca ayracını kitabın arasına koyup yatıyor bir sonraki gün kaldığı yerden devam ediyor. aslında okula başlamadan okuyordu. ama okul başlayınca üstelemedi, biz de üstelemedik. geçen diyor ki öğretmen okumayı bilenleri sordu, bir arkadaşım bildiğini söyledi. ben durumu izledim ona başka etkinlik verince ben bildiğimi söylemekten vazgeçtim :)))

şimdi ikisi evde haralagürele oyun oynuyorlardır... gidip onların arasına katılmalı derhal...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder