Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

12 Şubat 2018 Pazartesi

bal zeyno

zeynom artık bi çocuk... hem de şeker mi şeker bir çocuk oldu... öyle tatlı iletişim başladı ki aramızda tadından yenmez, asla unutulmaz zamanlarımız başladı... gece uyumadan önce aydede diye aya yıldızlara bakıyoruz. aydede çocuklar uyusun diyor deyince de bir "hiii" çekip hemen omzuma yapışıyor, uyuma rutinine başlıyor... babaaaa deddeeeee diye ali babanın çiftliğine beni yönlendiriyor. susayınca bardaaa diyor yani bardak :)) terlik pantif ne bulsa kendi ayağına ve bize "diyyy" diye zorla giydiriyor. kendince bir düzeni var eli bulaşıksa asla hiçbir yere dokunmadan yıkatıyor, saçını elinin tersiyle düzeltiyor. sesli harfleri ablasıyla sayması ise şahane: a, e, ı, i, o, ö.... hele dün bejna ile dışarı çıkmak üzere hazırlanırken bejna'nın hırkayı çıkartmak için verdiği çaba görülmeye değerdi. ondan çıkarıp kendisi giyecekmiş efendim o da atda'ya gidecekmiş çünkü. gözü bejna'nın kıyafetlerde ki büyüyünce düşünemiyorum bu meseleyi.. adın ne diyoruz; bey-doooo diye bağırıyor. artı çok afacan.... herşeyin üzerine basıp yükselmeler yükseklerde denge çalışmaları yüksek doz adrenalin ile kendisini izliyoruz. bazan de şirin şirin bi sesleniyor: anneannemmm, abbamm, babammm, annemmm diye içimiz eriyor. kuka çikolata, kure kurabiye hanfendinin ıbır cıbırları... ilerde bu hallerini görünce fotoğraflarda ne düşünecek acaba? bejna'nın key boardı alıp kendi kendine mırıldana mırıldana çalması, resimler çizip o şekilleri bize göstermesi yok mu bir de... bişiler karalıyor sonra bana gösterip aaçç (ağaç) çizmiş, aya (ayak) çizmiş, çice (çiçek), dak (ördek) çizmiş oluyor meselaaa.. sanata ilgiliyiz yani bi şekilde :)

zaman dar anlatacak şey çok velhasıl :)

başka zaman devam etmek üzere....