Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

1 Mart 2011 Salı

uykusuz her gece...


uykusuz her gece,
yorgun ölesiye,
sabahlarım bazen dişlerim çıksın artık diye diyeeee....

bu sıralar böyleyiz.. uykusuz..
diş doktoru herkesin kabusudur, malum. düşünsenize benim kızım şu an tam mesai diş dokturunda, dişlerini yaptırmakla meşgul. biz yetişkinlerin dahi tahammül sınırlarını zorlayan bir acıyla savaşıyor. o acı ki pürneşe kızımı ne hallere getiriyor bazan.
neyse ki bu sabah biraz rahatlamıştık. yumurta ve bisküviden oluşan kahvaltımızı ettik. benim kızım yumurtayı hiç sevmedi. bu nedenle sevdiği bebe bisküvisinin içine karıştırarak yediriyoruz. yine tatlı ile tuzlu lezzeti bir arada sevmediği için kahvaltıda peyniri bebek ekmeği ile ayrıca veriyoruz. bir de peynir ve ekmeğini verirken sırayı karıştırmamak gerekiyor. zira o vakit küçük hanım pek sinirleniyor bu duruma. ekmek-peynir, ekmek-peynir.... yanlışlıka ekmeğin ardından yine minik bir parça ekmek verirsem kızıyor, uyarıyor beni. peynirini verince susuyor. aslında doktorumuz, bisküvi, yumurta, peynir gibi kahvaltıda yiyeceği gıdaları karıştırarak vermemizi önermişti ama bejna bu alakasız karışıma bir dur dedi. ben de ayrı ayrı yemek ve yediğim şeyi tadmak istiyorum dercesine bir tepki gösterdi. bence haklıydı. çünkü o alakasız karışım beni bile rahatsız etmişti... ama hala kendisine özel yapılan çorbaları içmemekte direniyor. illa bizim yediğimiz yemeklere atılıyor ve yemek istiyor. biz de orta yolu bulmaya çalışıyoruz ama işin bu kısmı inanın pek zor. eh bu arada ben de bebek yemeklerine başladım. o çocukluğumuzun cicibebesi yeniden evimizde. bu sabah ben de sütün içine bisküvi atıp zevkle yedim kahvaltı niyetine.. hele cicibebenin kokusu yok mu.

hem bejna hem ben bisküvi kokuyoruz artık. bisküvi kokulu günler başladı hayatımızda. bakalım daha nelere alışacağız ilerleyen günlerde.