Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

6 Mayıs 2016 Cuma

baharın kızı zeyno

ey bahar kızı zeyno!!



bugün 24 günlüksün. bizim içinse 24 altından gün! ağustos ayıydı seni bekliyor olduğumuzu ilk farkediş! ama ne farkediş... kızım beni benden aldın, bir gebelik neyi gerektiriyorsa yaşattın! yani demem o ki ağrılar, sancılar, bitmeyen bulantılar, koku hassasiyeti ( o derece ki saçlarım burnumun üstüne düşse şampuan, elimdeki sabun, kötü kokular, güzel kokular, kaçışı olmayan herşey, istediğim tek şey kokusuzluktu), turşu-turşu-turşu, acı-acı-acı yemeler, ardından yaşanan mide felaketleri, üst düzeye reflü (pasta yiyemedim ay!), uyku isteği ama uyuyamama sendromu, alınan ve halihazırda verilmeyi bekleyen kilolar, üstelik hamileliğin büyük kısmında yemek yiyemememe rağmen :) (evet gerçekten nerdeyse bir ay leblebi ayran - çıbık kraker ayranla beslendim sadece, o da bulantıyı önlemesi için yoksa onlardan da nefret ettim, bi süre ayran içemedim, yoğurt yiyemedim o derece), iç yanmaları, buz gibi limonlu sodaları bir dikişte içmeler filan derken 9 ayı zor ettik. yaz kızı bejna'ya hamile iken bunların hiçbirini yaşamamış olan ben, koca karnı dışında gebe gibi yaşamayan ben, günde 4 buçuk km yürüyüş yapan, bara, tatile giden ben, yerinde duramayan, aşermeyen ben bahar kızında tüm ritülleri tamamlamış oldum. doğum sırasında döktüğüm gözyaşlarıyla da olayı taçlandırdım :) doğum sırasında öyle kötü oldum ki doktorlar beni uyarmak zorunda kaldı, başedemeyince de zeyno dünyaya gelir gelmez oksijen verip sakinleştirici yaptılar bana.

neyse ne, bunları şikayet için yazmadım elbet, tarihe bir not da biz düşelim dedik sadece :) o 38 hafta 3 günlük süreç de güzeldi... ülkede yaşanan savaş hali, kaos, neredeyse haftada bir patlayan bombalar ve umutsuzluk karşısında bizim için ne güzel bir umuttu içimde hissettiğim minik varlığın. bejna'ya gelince yaşından beklenmeyecek bir olguluk ve elbette büyük bir sevinçle bekledi seni. senin de benden beslendiğini bildiği için dondurmalar yedirtti bana. hele bayram tatilinde kaldığımız otelde tanıştığı arkadaşı ona kuruyemiş ikram etmiş, bejna da arkadaşına bana vermesini söylemiş. bir de baktım ki minik bir kız çocuğu avucunda kuruyemiş yanıma geldi, siz bunları severmişsiniz diye masama bırakıp gitti :)

yaz kızı bejna! inanılmazsın, kocaman yüreğin var yavrum senin... ve zeyno, çok şanslısın böyle güzel bir ablan olduğu için... ben acı birşeyler yerken de bana müdahale eden yine bejna idi, yediğim acı şeylerin minik kardeşinin dilini yakmasından korktuğu için. daha neler neler.... yani bejna ile bu hamilelik daha güzel geçti kuşkusuz.

işte acısıyla tatlısıyla 38 hafta 3 günü tamamladık ve zeyno'yu kapıp geldik evimize... şimdi de lohusalık sendromu ile uğraşıyoruz işte... zeyno'nun ay yüzüne bakıp bakıp ağlamalar filan... ne oluyorsa yani ;) peki ne oluyor bu süreçte, biraz da bu konuyu ele alalım derim. şunlar oluyor:

zeyno'nun altı değiştiriliyor, o minik ayaklar seviliyor filan, kıyafeti kirliyse müthiş kreasyonlarımızdan patikli tulum gibi değişik giyisiler giydirilip, eline eldiven kafaya takke takılıp bir miktar bebeğe gülünüyor, durum müsaitse bi foto alınmaya çalışılıyor. ardından direk emzirme seansına geçiliyor. bu durum ilk başlarda epey sıkıntı idi, neredeyse yarım saat hatta daha fazla bir zaman emzirmeye başlangıç evresiydi. zeyno bir türlü emmek istemiyor, akan süt damlaları ile beslenmeyi uygun görüyordu. elbette bu süreçte bir dolu süt ziyan oldu, aktı aktı aktı... derken süt azalmaya başladı. ben bir panik malt içeceklere sardım. derken zeyno emmeyi keşfetti ve keşif o keşif. yarabbim günün yarısı emiyor. emzik asla ve kat'a kabul etmiyor, beni emzik zannediyor :) diyorum kızım hayat böyle geçmez, az sohbet edelim, dolaşalım, oynayalım... hayır o yeni keşfinden hayli memnun! gün içinde emerken yorulup uyuyakalıyor, hemen güzelim beşiğe konuluyor, bir iki dakika en iyi ihtimalle beş dakika sonra uyanıp tekrar emmek istiyor. bu durum gece 11'e kadar sürüyor. o esnada anne varlık nedenini sorgulamaya başlıyor filan... sonra zeyno uyuyor, 3 saatten fazla uyuyunca anne de bir merak bir merak neden uyudu ki emmeyecek mi ki, ya karnı açsa ki gibi sualler ardı ardına geliyor. fakat gün boyu emdiği düşünülen zeyno'nun aç olamayacağı düşüncesi insanı rahatlatıyor.

peki farklı ne yapmış olabiliriz. d fitamini veriyorum, yalana yalana içiyor. tırnakları kesip törpüledim ki sürekli çıkan eldivenlerden (hatta başedemeyip çorap geçiriyorduk tıpkı bejna'ya yaptığımız gibi) kurtulalım... 13 üncü günde göbek düştü, 15 inci günde yıkadık (havalar soğuk zira). kızımın koyu kestane rengi upuzun saçlarını tarıyoruz her gün... 5 inci gününde topuk kanı alınması için gittiğimiz aile ağlık merkezi dışında hala dışarı çıkaramadım. evde zaten önce annem ardından faruk ve bejna hasta olunca bir de dışarı çıkarıp hasta etmek istemedim zeynoşu. ama yine de bir hava aldırmak iyi gelebilirdi... belki bugün yarın bi cesaret beş dakika da olsa bir yürüyüş yaptırmalıyım... bakalım.

yaz güneşi bejna'ya gelince... ilk 23 nisan gösterisini yaptı bu sene. penguen dansı ve defile yaptılar. anneanne ile kağıtlardan çok güzel bir elbise tasarlayıp diktiler ve o elbiseyi giydi bejna. fakat sahneye çıkmazdan az evvel elbise yırtılmış ve merve öğretmeninin gayretleriyle elbiseyi tamir etmişler.. sahneden öyle havalı yürüdü ki tatloş... penguen dansı için ise evde çalıştı, baba ritim önemli ama ben ritmi kaçırıyorum diye tabletinden dansın müziğini buldu ve ritme göre dans etmeye çalıştı :) sonuç elbette mükemmeldi. demek ki neymiş çalışmak herşeyin başıymış... çalışma odası  bejna'nın atölyesine dönüşmüş durumda... sürekli kesip yapıştırıp birşeyler yapıyor, fakat oda oda olmaktan çıktı... tasarımcı olmak istiyor ya, sürekli seri üretim halindeyiz... bir de zeyno'ya emme dersleri verip onu izliyor... bazen zeyno gibi küçük olmak istiyor, geçmişini yad edip duruyor :)))

saat 5.45 te kalkmış ve biraz emmiş olan zeyno şu an garip sesler çıkararak uyumaya devam ediyor. saatimiz de 7.21.. azcık dinleneyim ben, gün çok uzun olacak zira. herkese sevgiler, selamlar efenim:)
(yok yok tek içtiğim şey su, süt ve malt içecek yalan olmasın bazan kahve ile şımartmaya çalışıyorum kendimi soğutmadan içmeyi başarırsam o da ;) )