Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

22 Temmuz 2011 Cuma

geçen günlerin ardından






zamana da bakın.... ne çabuk akmış gitmiş yüzlerce anıyla beraber. yarın bir sene olacak yukardaki fotoğraftaki mucizevi karşılaşmaya. ne büyük heyecandı onu içimde taşımak; hareketlerini hissetmek, geceleri onun tekmeleriyle uyanmak, mutlu olsun diye bol bol dondurma yahut çikolata yiyip onun içerde coşmasını izlemek ve daha neler neler... her yere beraber gidiyorduk, hep yanımdaydı. her sabah işe birlikte gelip gittik, sokakta beraber yürüdük, denize girdik, alış-veriş yaptık, yemekler yedik... ve nihayet prenses yüzünü gösterdi bize..

içimden çıktığı an, "ınga ınga ınga ınga..." diye hızlı hızlı, heyecanlı heyecanlı çıkan ilk ses, yanıma getirdiklerinde hissettiğim tarifsiz duygu, onun muhteşem kokusu, derken doktor ve hemşire ile cebelleşmesi, onların ellerini ittirmeye çalışması... doğanın en büyük mucizesi, hem de en büyük armağanıydı işte karşımdaki.

bu armağan aynı zamanda bizim en büyük hazinemiz. gün geçtikçe büyüyen, güzelleşen...
iyi varsın kuzum, iyi ki geldin aramıza...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder